yirmilerime mektup

Yirmilerinin başlarında ve hayat yolculuğunun erken baharındaki sevgili İlksen,

Öncelikle İlksen’e o günden bugüne kattıkların için sana çok teşekkür ediyorum.

Bugünkü ilksen’in İlksen olmasındaki katkın öyle çok ki. 

Deli kanın, cesaretin, hayata karşı tutkun, başarmak için gösterdiğin azim, özgürlüğüne olan düşkünlüğün, içindeki aşka olan inancın seni bugünlere taşıdı. Birçok alanda beceri gösterebilen, kendi bireysel hayatına ve ailesine özen gösteren, hayat karşısına ne çıkarırsa çıkarsın hayata olan sonsuz güven duygusuyla yoluna devam etmeye çalışan, yaşama heyecanını korumak için kendini beslemeye her daim devam eden ve varlığının ona sunduğu değerleri korumaya çalışan bir kişi olma yolculuğuma çok değerli bir katkı sundun.

İyi ki olan başarınla yetinmeyip, kendine, potansiyeline ve daha iyisini yapabileceğine olan inancınla eğitim yolculuğunu yeniden şekillendirdin. Karanlıklara düştüğün ve umutsuzluğa kapıldığın anlarda pusulana sarılarak düşsen de olduğun yerden kalkıp azimle yoluna devam etme gücünü içinde hissettin ve kendini daha iyi ve başarılı hissettiğin yeni bir hikaye yazdın.

İyi ki çok düşkün olduğun özgürlüğüne sahip çıktın ve onu koruyup kollamak için genç yaşlardan itibaren çalıştın ve çabaladın.

İyi ki genç kızlık yolculuğunda içine doğduğun coğrafyanın ve ailenin sana sağladığı doğal güzelliklerinin vazgeçilmez vahşi ve güzel bir parçası olduğun gerçeğini içinde hep sakladın ve korudun. Bu hal senin özgün varlığının çok değerli bir bileşeni oldu.

İyi ki gençlik enerjinin beslenmesini ve deşarj olmasını sağlayan düzenli spor alışkanlıklarını disiplinle devam ettirdin. Şu anki dinç, sağlıklı ve aktif bedenim senin bu tercihine çok şey borçlu ve merak etme bıraktığın mirasa sahip çıkıp daha da iyi olması için elimden geleni mutlulukla yapmaya devam ediyorum.

İyi ki damarlarında akan deli kan seni yaşama coşkusu ve arzuların heyecanı ile doldurup taşırırken her zaman bir kulağının hep orada olduğu kalbinin sesini öncelikledin. Kalp/Beyin denklemini derinlerden gelen vahşi iç sesinin sana fısıldadıklarını dinleyerek yönettin. 

İyi ki sevdiğinin peşinden hem yakın hem de çok uzak yollara gittin! Dağlara çıktın, virajlara yattın, derelerde yıkandın, denizlere girdin, okyanuslar aştın, yeni ülkeler gezdin, kültürler tanıdın, diller öğrendin, yasakları deldin… 

İyi ki hissettiğin aşka sahip çıktın! 

Kalpten inanarak ve hissederek çıktığın gönül yolculuğunu; sosyal öğrenmelerin koyduğu genel geçer kurallarına kulak asmadan ve önündeki 10 yıllarda yaşama ihtimalin olan olası güçlüklere, problemlere yenik düşürmeden yoluna devam edebildiğin için sana helal olsun. O anda hem kalben hem de zihnen inandığın aşkın peşinden gitmek, o anda ne hissediyorsan öyle yaşama tercihinin arkasında durmak ve her türlü kural dışılığına ve pek de alışılmadık gerçeğine rağmen  kendine has özgün sevdana sahip çıktığın için seni tebrik ediyorum. 

Dünyanın doğası ve kendiyle bağlantısını adeta içten gelen bir alışkanlıkla korumuş 20lerinde bir genç kadın olarak kalpten inandığın yollardan gitmek bak ne güzelliklere vesile oldu.

İyi ki zamana inadın ve yakınlarını zamanın hayırlara vesile gücüne inandırdın.

İyi ki sebat ettin!

İyi ki hep sen olmaya ve sen kalmaya devam ettin!

İyi ki küçücük yaşlarımdan itibaren ‘Asla keşke’ dememek üzerine kurmaya çalıştığım hayat yolculuğumda bana bu cesur, kararlı, özgün ve içten halinle eşlik ettin.

Hayata ve sana müteşekkirim.

----------